Hayallerden Domus Academy’ye

Merhaba, ben Elanur Karaman. Topkapı Üniversitesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı bölümünden mezun olduktan sonra yurtdışında eğitim hayalim giderek büyüdü. Bu süreçte tanıştığım EnglishTunes ekibi, kafamdaki tüm karmaşayı yok ederek ne istediğimi bulmamı sağladı ve tüm sorularımı yanıtladı! Türk gençliğinin önünü açan ve yapabileceklerini gösteren herkese minnettarım. Bu süreci seve seve paylaşmak istiyorum.

Başlangıç: Hayalleri Gerçeğe Dönüştürme Adımları

Yurtdışında eğitim alma isteğim, ilk başta hangi programlar, ülkeler ve üniversiteler olabileceği konusunda beni biraz kararsızlığa sürükledi. Ancak danışmanım Seray Hanım’la yaptığım toplantılar sayesinde farklı üniversiteleri ve ülkelerdeki programları detaylıca araştırdık. Aldığım kabuller ve yönlendirmeler sayesinde, hayallerimin aslında Domus Academy’de, yaratıcı ve yenilikçi bir eğitim ortamında gerçekleşeceğini fark ettim.

Belgeler ve Motivasyon: Titizlikle Hazırlanan Süreç

Üniversitelerin talep ettiği belgeleri toplamak sürecin sadece ilk basamağıydı. Evrakları hazırlarken her belgenin büyük bir özen gerektirdiğini anladım. Ancak Domus Academy’ye özgü belgeleri düzenlerken en büyük zorluk, portfolyo ve kendimi en iyi şekilde ifade edebileceğim güçlü bir motivasyon mektubu hazırlamaktı.

Seray Hanım, portfolyomu hazırlarken desteğini esirgemedi ve bağlantılarını kullanarak aldığı geri dönüşlerle projeler bazında gerekli güncellemeleri yapmamı sağladı. Gizem Hanım ise motivasyon mektubu konusunda yol göstererek süreci benim için çok daha kolay hale getirdi. Her ikisine de sonsuz teşekkürler!

Bu zorlu süreçte, Seray Hanım’ın yanımda oluşu benim için en büyük destek noktası oldu. Onun sabrı, detaylara gösterdiği özen ve sürekli geri bildirimleri sayesinde hazırladığım belgeler, hayallerimi ve gelecek hedeflerimi net bir şekilde yansıttı.

Yolculuğun Devamı: Domus Academy ve Milano’da Yaşanan Deneyimler

Domus Academy’den kabul aldığımda, yurtdışında eğitim hayalimin gerçeğe dönüşmesinin heyecanı ve gururuyla yeni bir yolculuğa başladım. Şimdi, Milano’da geçirdiğim akademik ve sosyal deneyimlerimi paylaşmak istiyorum.

Milano’da Eğitim ve Hayatın Ritmi

Domus Academy ve NABA işbirliğiyle yürütülen Design Innovation programı, derslerimde sürekli yeni deneyimler kazanmamı sağladı. Bir gün kitap baskısı alırken, bir gün mobil uygulama tasarlarken ya da bir sokak dansçısıyla röportaj yaparken buldum kendimi. Her ders, öğrenmeye istekli olmanın ve yaratıcı düşüncenin ne kadar değerli olduğunu yeniden hatırlattı.

Kampüs yaşamı, büyük üniversitelere kıyasla daha küçük görünse de, okul dışındaki etkinlikler ve ziyaret edilen müzeler sayesinde farkındalık kazandım. Şehir yaşamı ise bambaşkaydı. Milano’da moda haftaları, Formula 1 yarışları ve futbol maçları gibi büyük etkinlikler düzenleniyor. İstanbul’dan gelen biri olarak şehir bana küçük gelse de, kafelerde oturup keyifli bir Aperitivo yaparken şehrin enerjisini hissetmek harikaydı. Ancak Milano’da toplu taşıma grevleri günlük hayatın önemli bir parçası—NEW ALERT! Strike…

Sosyal Yaşam ve Kültürel Etkileşim

Okulun sosyal yaşamı sadece derslerle sınırlı kalmayıp, sınıf arkadaşlarımla yapılan geziler ve düzenlenen etkinliklerle zenginleşti. Cadılar Bayramı partisi gibi organizasyonlar belediye izinleri nedeniyle iptal edilse de, farklı kültürlerden arkadaşlarımla etkileşim kurmak uluslararası bir ortamda kaynaşmanın en kısa yolu oldu.

Sınıf arkadaşlarımın kendi ana dillerini konuşan insanlarla etkileşime geçmesi, benim de o kültürden insanlarla tanışmamı sağladı. İspanyol arkadaşlarımın İspanyol arkadaşlarına bir selam verebiliyorum ve evet, artık biraz İspanyolca konuşabiliyorum! Hola!

Kültürlerarası Eğitim ve Kişisel Gelişim

Milano’da eğitim almak sadece akademik bilgi edinmekle sınırlı kalmadı; aynı zamanda kişisel gelişimime de büyük katkı sağladı. Farklı bir kültürde yaşamak, konfor alanımdan çıkıp yeni deneyimlere açık olmamı sağladı. İstanbul’daki aile evimde alışık olduğum yaşamın ötesine geçerek, burada en basit ev gerekliliklerinin bile farklı anlamlar taşıdığını deneyimledim—çeşitli görevlerde kullanılan mutfak bezleri buna dahil!

Eğitim sırasında yalnızca İtalyan kültürüyle değil, sınıf arkadaşlarımın kültürleriyle de iç içeydim. Örneğin, sınıf arkadaşlarıma Ramazan ayını anlattım ve şimdi Hong Konglu bir arkadaşım her gün bana “Çok acıktın mı?” diye soruyor.

Dil konusunda ise, eğitim İngilizce olmasına rağmen, İtalyanca ile iç içe olmak kaçınılmazdı. Özellikle de İtalyanlar İngilizce konuşmayı pek tercih etmediği için, mecburen öğrenmek zorunda kaldım. Ancak bu, dezavantajdan çok avantaja dönüştü. Bir dili daha öğrenmek, hayatıma büyük bir artı kattı. Tabii ki, çeşitli çeviri uygulamaları kullanarak da idare etmek mümkün. Seçim sizin.

Eğitimde Uygulamalı Deneyimler ve Geleceğe Hazırlık

Domus Academy’deki eğitim modeli, bizi yalnızca teorik bilgiyle sınırlamayarak doğrudan işin içine dahil etti. Proje bazlı çalışmalar sayesinde edindiğim teorik bilgileri gerçek dünya uygulamalarıyla pekiştirdim.

Son Söz: Kendi Eserinizi Yaratmaya Hazır Olun

Milano’da geçirdiğim bu süreç, tökezlediğim anlarda nasıl toparlanacağımı öğreten, eski halimden eser bırakmadan kendimi yeniden inşa etmeme yardımcı olan bir yolculuk oldu. Detaylı araştırmalar, titiz hazırlıklar ve Seray Hanım gibi değerli danışmanların desteği sayesinde, hayallerimi gerçeğe dönüştürmenin yollarını keşfettim.

Sürecin bana kattığı en önemli şeylerden biri, düşmekten korkmamayı öğrenmek oldu. Her hata, kendi eserimizi yaratmak için bir fırsat.

Eğer siz de yurtdışında eğitim hayali kuruyor ve farklı kültürler içinde kendinizi yeniden bulmak istiyorsanız, doğru yerdesiniz.

Teşekkür ederim,
Elanur Karaman